Enerjik Okullar Projesi ile Malatya’daydık​

Enerjik Okullar Projesi ile  400’e yakın öğrenciyle buluştuk

Meslek lisesi öğrencilerinin sürdürülebilirlik, iklim değişikliği, yenilenebilir enerji ve teknoloji konularında farkındalıklarını artırmak amacıyla Enerjik Okullar Faz II Projesi 13-14 Aralık tarihlerinde Malatya’da gerçekleştirildi. Sürdürülebilirlik Adımları Derneği, Mitsubishi Corporation ve Çalık Enerji iş birliğiyle yürütülen projeyle Malatya’da yaklaşık 400 meslek lisesi öğrencisiyle buluştuk.

İnönü Üniversitesi’nin ev sahipliği yaptığı etkinlikte iki gün boyunca meslek lisesi öğrenci ve öğretmenleriyle bir aradaydık. Sürdürülebilirlik, iklim değişikliği, enerji ve teknoloji başlıklarında farkındalık artırma seminerleri ve atölye çalışmaları gerçekleştirdik.

İlham veren konuşmacılar bizlerleydi

A Mimarlık Kurucusu, Mimar Özgül Öztürk, kendi hikayesi ile gençlere ilham verdi. Gençler Öztürk’ün ekolojik mimari tasarımlarını ve bu sayede kentsel yaşamı nasıl daha sürdürülebilir hale getirebileceklerini dinlediler.

Yerli Yeşil Yeni Platformu Kurucusu Doç. Dr. Murad Tiryakioğlu iklim krizinin nedenlerini ve sonuçlarını aktardığı konuşmasında üretim ve tüketim dengesine dikkat çekti. Tiryakioğlu, iklim için meslek liselerinin önemine vurgu yaptı ve çözüm üretme noktasında gençlik, akademi ve sivil toplum işbirliğini vurguladı. 

Çalık Enerji Yenilenebilir Enerji Genel Müdür Yardımcısı Gökmen Topuz, Çalık Grubunun yenilenebilir enerji konusundaki iyi uygulama örneklerine değindi. Kendisi de meslek lisesi mezunu olan Topuz, okul yıllarını aktararak kendi kariyer öyküsünü gençlerle paylaştı.

Minorpreneurs Kurucu Ortağı İlker Elal da konuşmacılar arasında yer aldı. Elal, teknolojiyi nasıl daha yararlı, sosyal etki odağında duyarlı, kariyer gelişimine katkı sağlayacak boyutuyla değerlendirebileceklerini aktardı. 

Çözümler Atölyesi’nde birlikteydik 

İkinci gün; Sürdürülebilirlik Adımları Derneği Başkanı Emrah Kurum’un çözüm üretme noktasında düşünme pratiklerimizi geliştirmeye yönelik sunumu ile başladı. Öğrenci ve öğretmenler atık yönetimi, okullarda enerji verimliliği, tarımda teknoloji kullanarak verimliliği arttırma, sanayinin dönüşümü için meslek liselerinin önemi gibi konularda gruplarına ayrıldılar. Sorunları belirleyip, çözümlere dair çalışan öğrenci ve öğretmenler atölyenin sonunda grup sunumlarını gerçekleştirdiler. Ekip halinde çalışarak sorunlara çözüm odaklı bakmayı deneyimledikleri, konuları derinlemesine tartıştıkları ve birbirlerinden öğrendikleri atölyede dokuz farklı çözüm önerisi ortaya çıktı.

Bir sonraki Enerjik Okullar etkinliğimiz ise Samsun’da. Bizleri takipte kalın!

Enerjik Okullar projemiz hakkında detaylı bilgi için TIKLAYINIZ.

“Sorunlara Çözümler Buluşması”nı Amaç 5: Toplumsal Cinsiyet Eşitliği başlığında gerçekleştirdik

sorunlara-cozumler-bulusmasini-amac-5-toplumsal-cinsiyet-esitligi-basliginda-gerceklestirdik-iksv

Sürdürülebilirlik Adımları Derneği olarak UNDP Türkiye çözüm ortaklığı ve Zorlu Holding desteğiyle yürüttüğümüz “Sorunlara Çözümler Buluşması”nı Amaç 5: Toplumsal Cinsiyet Eşitliği başlığında gerçekleştirdik

Sürdürülebilirlik Adımları Derneği olarak UNDP Türkiye çözüm ortaklığı ve Zorlu Holding desteğiyle yürüttüğümüz “Sorunlara Çözümler Buluşmaları”nı Amaç 5: Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliği başlığında gerçekleştirdik. Değerli konuşmacılarımız kültür-sanat alanındaki toplumsal cinsiyet eşitsizliklerini kendi deneyimlerinden de yola çıkarak paylaştılar. UNDP Türkiye Toplumsal Cinsiyet Uzmanı Aslı Çoban’ın moderatörlüğü üstlendiği panelde  İKSV  Kültür Politikaları Çalışmaları Direktörü Özlem Ece, Beats By Girlz Türkiye Direktörü Beril Sarıaltun, British Council Türkiye Sanat Direktörü Esra Aysun konuşmacı olarak yer aldı.

Toplumsal cinsiyet eşitsizliği öyle bir konu ki toplumda ne varsa alanda da o var

İstanbul Kültür Sanat Vakfı Kültür Politikaları Çalışmaları Direktörü Özlem Ece’den toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin pandemi dönemiyle birlikte giderek artan seyrini, yaratıcı endüstriler üzerindeki çarpıcı etkisini dinledik.”Pandemi ile gerçekliğimizi sorguladık. Sivil toplumdan aldığımız ilhamla, orada yaşanan değişimi, dönüşümü ve devinimi kültür-sanat dünyasına taşımaya, sanatı içkin değerinin ötesinde okumaya başladık.” İKSV’nin hazırladığı “Kültür-Sanat Dünyasında Toplumsal Cinsiyet: Tartışmalı Konular, Yapısal Sorunlar, Çözüm Önerileri” adlı rapora değinen Özlem Ece; kadınların kültür-sanat dünyasında var olmalarını genellikle ikincil olmak ve akıntıya karşı mücadele etmek olarak aktardıklarını belirtti. Yaratıcı endüstriler bağlamında kadınların da çok değerli eserler verdiklerini ancak erkekler kadar tanınmadıklarını, araştırılmadıklarını ve öne çıkarılmadıklarını ekledi. 

Bir ekosistem içerisindeyiz ve bu dünya yangınında bizim şarkılarımız tek başına kalmayacak

Kültür-sanat alanında kapsayıcı bir tavır geliştirilmesinin önemini vurgulayan Beats By Girlz Türkiye Direktörü Beril Sarıaltun “Teknolojinin herkes için erişilebilir, kullanılabilir ve sanatsal üretim için avantajlı durumda olmasını hayal ediyoruz” dedi. Özellikle gençlerin ve genç kadınların Türkiye’ye dair umutsuzluklarının giderek arttığı dönemde umutları büyütmek ve birlikte değiştirebileceğimizi göstermek için adım attıklarını sözlerine ekledi. Kadın ve LGBTIQ+ bireylerin çoğunlukta olduğu çok başarılı bir festival organize ettiklerini, bu başarı hikayesinin kültür sanat alanındaki eşitsizliklerle mücadele etmek anlamında önemli bir ivme olduğunu aktardı. Alternatif  bir alan yaratarak, farklı dezavantajlı gruplara olanak sağlamayı hedef edindiklerini aktaran Beril Sarıaltun, içerik üreticilerini destekleyerek yaratıcı cesareti geliştirmeye katkı sunabileceğimizin altını çizdi.  

Herkes sanatın yarattığı titreşimin bir parçası olabiliyor

Bir araya gelişlerimizin tesadüf eseri değil, ciddi bir emeğin sonucu olduğunu aktaran  British Council Türkiye Sanat Direktörü Esra Aysun, eşitlik, adalet, çeşitlilik, kapsayıcılık ilkelerine dayanarak üretim ve paylaşım alanı sunduklarından bahsetti. Çoğunluğun toplumsal cinsiyet eşitsizliğini sorunlar sıralamasında geri plana attıklarını ve kendi konfor alanlarından konuşmalarını eleştiren Aysun; herhangi bir konunun diğerinden öncelikli olmadığını ve bu sorunları birlikte tartışırsak doğru bir zeminde olacağımızı belirtti. Sanatın fark yarattığını ve bu sayede kalplere dokunduğunu aktaran Aysun “Hikayeleri dinlemeye başladığımızda ne kadar benzer olduklarını fark ettik. Bu benzerlik bize birbiriyle dayanışma halinde olan kadınlar arasında yaş ve kimlik gibi farklarının ortadan kalktığını gösterdi.” dedi.

Gazete Oksijen’in sürdürülebilirlik sayfalarında Sürdürülebilirlik Adımları Derneği vardı

Gazete Oksijen'in sürdürülebilirlik sayfalarında Sürdürülebilirlik Adımları Derneği vardı. 8 Temmuz 2022 tarihinde yayınlanan röportajda, Gazeteci Yazar Elif Ergu Demiral'ın sorularına yanıt verdik. Keyifle gerçekleştirdiğimiz röportajı yazının devamında bulabilirsiniz.

SADE nasıl kuruldu?

Derneğin dinamosu Emrah Kurum. Yaşanan çevresel ve toplumsal sorunları dert edinen öğrencileri, sosyal girişimcileri, sivil toplumcuları bir araya getirdi. Hepimiz zincirin birer halkasını oluşturuyorduk. Sürdürülebilirlik Adımları Derneği’nin yol haritası 2015’te çizilmeye başlandı. Ülkeler arasındaki rekabeti körükleyen, başarılı sonuçları olan ilk küresel kalkınma gündemi, Binyıl Kalkınma Hedefleri, gündemimizi oluşturuyordu. 2016’da Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları yürürlüğe girdiğinde sürdürülebilirlik kavramının anlaşılması ve etkinleşmesi gerektiğine inandık. Farkındalık yaratmak ilk hedefimiz. İkincisi kurumların sürdürülebilirlik temelli çalışmalarını güçlendirmek ve çalışmaların etkisini artırmak. Bir diğeri de bireyleri ve kurumları harekete geçirmek. Bunları başarabilmek için de üç ana odak belirledik kendimize. İletişim, işbirliği ve çalışan katılımı üzerine çalışmalar yapıyoruz. Yapmaya çalıştığımız esas şey, zihniyet ve davranış değişikliğini yaratabilmek. Evet, bilinç gelişiyor, harekete geçen, geleceğine sahip çıkan, iyiyi besleyen insan sayısı artıyor. Bizler de sorunların çözümleri için bireyler ve kurumlarla birlikte adım atmak istiyoruz.

Türetim toplumu oluşturmakla ilgili düşünceleriniz? 

Küresel Ayak İzi Ağı her yıl dünya kaynaklarınıtüketme hızımızı gösteren bir rapor yayınlıyor ve Dünya Limit Aşım Günü’nü açıklıyor. Mevcut alışkanlıklarımızla 1,75 dünya varmışçasına tüketim yapıyoruz. Bu yıl Dünya Limit Aşım Günü’nün dünya ortalaması 28 Temmuz 2022. Yani 29 Temmuz itibariyle 2023 yılının kaynaklarını tüketmeye başlayacağız. 1,75 dünya varmışçasına tüketim yaptığımızda bu,çevresel sosyal ve ekonomik sorunları beraberinde getiriyor. İhtiyaçlarımızı karşılamak için satın alma yaparkenkendimize iki soru sormamız gerekiyor. Mevcut tüketim alışkanlıklarımızla devam edip sorunların derinleşerek artmasına sebep mi olmak istiyoruz? Yoksa ihtiyaçlarımızı karşılarken değermi üretmek istiyoruz? Türetim ekonomisi işte tam bu noktada karşımıza çıkıyor. Tüketici ve üretici arasında yer alan bu kavram bize yeni alternatifler sunuyor. Bu sayede ihtiyaçlarımızı karşılarken çevreye duyarlı, sosyal açıdan adil üretim yapanları destekleyebiliriz.

Gençlerin sürdürülebilirlik konusundaki öncülüğü neden önemli? Sizce gençlerin ev ödevleri neler? 

Gençler iklim kriziyle mücadelede öncü konumda. Başlattıkları küresel iklim hareketi milyonlarca insanı harekete geçirdi, iklim krizinin karar vericilerin gündemlerinde üst sıralarda yer almasını sağladı. İklimi değil, sistemi değiştir! taleplerini yüksek sesle söylemeye devam ediyorlar. SADE olarak gençlerin dönüştürücü gücüne inanıyor ve onlara güveniyoruz. Sürdürülebilirlik konusunu benimsemeleri ve hayatlarına dahil etmeleri için çalışıyoruz. Gençler hangi sektörde olurlarsa olsunlar, çalıştıkları kurumda değişimin öncüleri olmalılar. Gençlerin liderliğinde yaşanacak dönüşüm, daha çevreci, adil ve kapsayıcı bir yaklaşımı beraberinde getirecek. Gençlerin omuzlarına büyük bir sorumluluk yüklendiğinin farkındayız. Dönüşüm yolunda onlara destek olmak için hepimiz elimizi taşın altına koymalıyız. Burada bizlere daha çok ödev düşüyor.

Gençler özellikle de Z kuşağı söz edildiği kadar duyarlı mı? 

Z kuşağı çevresel ve sosyal konularla ilgili, toplumsal bilinci yüksek bir kuşak. İklim değişikliği ve sosyal adaletsizlikler karşısında ses çıkarıyor, yaşam biçimlerini değiştiriyorlar.Tüketici olarak dönüştürücü güçleri var. Doğaya, canlılara zarar vermeyen ürünler satın almak istiyorlar. Markaların taleplerine yanıt vermelerini sağlıyorlar.Z kuşağının yalnızca tüketici olarak değil, çalışacakları kurumlardan da bazı beklentileri var. Çalışacakları şirketin çevresel, sosyal ve ekonomik etkilerinden sorumlu olmalarını, harekete geçmelerini istiyorlar. Taleplerini karar vericilere iletmekten çekinmiyor, dijital veya fiziksel olarak eylemler yapıyor, kampanyalar yürütüyorlar. Z kuşağının mobilize olma şekli kendisinden önceki kuşaklardan farklı. Sosyal medya kanallarından hızlı bir şekilde birlik oluyorlar. Çevresel ve sosyal problemler karşısında yüzlerce genci sokağa döküyor, etkili imza kampanyaları yürütüyorlar. 

Şirketler son dönemde sözleşmelere imza atıyor, sürdürülebilirlik raporları açıklıyor. Ancak pandemi ve sonrasında değişen ekonomik ortam şirketlerin yol haritalarını da değiştiriyor gibi. Dünya ekonomisinin lokomotifi olan dev şirketler ve ülkelerin bu konudaki stratejilerini nasıl buluyorsunuz? 

Kapitalizmin tipik işleyiş mantığı içerisinde kârı kısa zamanda realize etmek öncelikli. İş dünyası, bir zamanlar faaliyetleri sırasında doğaya verdiği zararı nasıl geri veririm diye düşünüyor ve kurumsal sosyal sorumluluk projeleri yapıyorlardı. Bu çalışmalar, sektörden ve şirket faaliyetlerinden uzaktı. Artık sürdürülebilir iş modellerine geçiş yaptılar. Sürdürülebilirliği, kurumsal yönetişim modellerinin içine aldılar. Müşterilerine, ilişkili olduğu diğer şirketlere, tedarikçilerine, bulundukları bölgeye, çalışanlarına, topluma hizmet etmeye ve gezegenin çıkarlarını gözetmeye yönelik bir sistem oturuyor. Şirketler yapacakları faaliyetten zarar ya da yarar göreceğini düşünerek hareket ediyorlar. Herkesin taleplerini hesaba katarak hareket eden şirketler, küreselleşen dünyada hem daha anlamlı bir iş yapıyor hem de yaptıkları uzun ömürlü olduğu için bundan herkes kazanıyor. Hükümetlerin de toplumları refaha kavuşturmak için eğitim, sağlık, ulaşım gibi pek çok temel hizmeti düzgün bir şekilde yerine getirmesi lazım. Hükümetler çıkardıkları mevzuatlar ve yaptıkları politikalarla zorunlulukları hızlandırıyorlar. Yerel yönetimlerin de büyük çabası ve etkisi var. Bölgesel sorunlara çözümler üretebilmek için sorundan etkilenen kişileri süreçlere dahil ediyorlar.

Büyümek, karlılık bir yana yeşil ekonomiyi destekleyecek sistemlerin yeni oluşuyor olması şirketleri nasıl etkiliyor?  

Şirketlerin iklim krizine karşı, ortak amaçlar etrafında harekete geçebilmeleri için en önemli sistemsel değişim Avrupa Yeşil Mutabakatı oldu. Buna göre; şirketlerin karbon salımını 2030’a kadar yüzde 50 azaltması, 2050’de karbon nötr olmaları gerekiyor. Çevresel açıdan duyarlı olmak, bunu destekleyen iş modelini tasarlamak şirketlerin odağına alması gereken konulardan biri.Özellikle geniş tedarik zincirine sahip olan şirketlerin, tedarikçilerinin de konuyu sahiplenmesini sağlaması gerekiyor. Yatırımıda hangi odak alanlarında, ne şekilde yaptığınız önemli hale geliyor, çünkü artık finans kuruluşları iklime negatif etki eden şirketlere fon vermiyor. Uluslararası sigorta şirketlerifosile dayalı yatırımları sigortalamayacağını duyurdu.Yeni dönemde şirketlerin yaptığı çalışmaların çevresel duyarlılığa sahip olması,bunu şeffaf bir şekilde paylaşması gerekiyor. 

 Sosyal girişimcilik ve sosyal etki girişimciliği dünyayı değiştirebilir mi? 

Toplumsal ve çevresel sorunların üstesinden gelebilmek için yenilikçi iş modelleri sunan sosyal girişimciler dünyayı değiştirme gücüne sahipler. Yaşadıkları veya etrafında gördüğü sorunlara sahip çıkmayı seçen, bu sorunları girişimleriyle çözmeyi amaç edinen sosyal girişimler dünyayı daha yaşanabilir bir yer haline getirirken; çok daha “kârlı” işler yapıyorlar.

2030’a giderken, güç dengeleri değişirken yeni yol haritaları neler olmalı? 

İklim değişikliğinin etkileri ile mücadelede iş dünyası çok kritik bir rol oynuyor. Şirketler değer zincirindeki tüm halkaların beklenti ve ihtiyaçlarına sürdürülebilirlik anlayışını benimseyerek yanıt vermeliler. İş yapış biçimlerinin hızlı ve köklü dönüşümüne ihtiyacımız var. Şirketler dönüşümü hızlandırmak için ilk olarak mevcut durumlarını değerlendirmeli, “neyi farklı yapmamız gerek?” sorusunu sormalılar. Tüm faaliyetlerinin çevresel, sosyal ve ekonomik etkilerini bütüncül bir yaklaşımla ele almalılar. Geleceğe yönelik hedeflerini belirlemeli ve yaptıkları çalışmaları raporlamalılar. Operasyonel süreçlerini sürdürülebilirlik stratejisinin etrafında yapılandırmayı başaran ve bunu tüm paydaşlarını, çalışanlarını dahil ederek yapan şirketler hızlı yol alabilirler. Çalışan katılımı ve çalışanların şirket içi karar verme mekanizmalarında yer alabilmeleri, sürdürülebilirlik prensibinin şirket bünyesine entegre edilmesinde büyük önem taşıyor. İş dünyası,sosyal girişimler, kamu kurumları ve STK’ların işbirliği kurması, çözüm için birlikte hareket etmeleri şart.

Röportaj linki: https://gazeteoksijen.com/ekonomi/2022nin-29-temmuzunda-2023un-kaynaklarini-tuketmeye-baslayacagiz-157370

Otellere yönelik çevresel sürdürülebilirlik eğitimi gerçekleştirdik

Tepebaşı Sürdürülebilir İşletmeler Projesi kapsamında Dernek Yönetim Kurulu Başkanımız Emrah Kurum çevresel sürdürülebilirlik özelinde otellerin yapabilecekleri iyileştirmeler üzerine eğitim gerçekleştirdi.

Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’nın başarıya ulaşması için ülkeler, kurumlar ve bireyler olarak hepimize görevler düşüyor. Peki, atık yönetimi, su yönetimi, gıdaya erişim, enerji kullanımı ve tasarrufu konularında oteller neler yapabilir? Yapılan bu çalışmaların çevresel sürdürülebilirliğe katkısı nedir? Tepebaşı Belediyesi’nin Tepebaşı Sürdürülebilir İşletmeler Projesi kapsamında, 15 Haziran 2022 Çarşamba günü Dernek Başkanımız Emrah Kurum çevresel sürdürülebilirlik özelinde otellerin yapabilecekleri iyileştirmeler üzerine eğitim gerçekleştirdi. 

Otellere yönelik gerçekleştirilen bu eğitimde; sürdürülebilirlik, Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları, çevresel sürdürülebilirlik özelinde otellerin yapabilecekleri iyileştirmeler ele alındı. Temiz Su ve Sanitasyon, İklim Eylemi, Sudaki Yaşam ve Karasal Yaşam odağında detaylı bilgilendirme yapıldı. Bu odak alanlarında Türkiye’den ve dünyadan iyi uygulama örnekleri paylaşıldı. Sunumun ardından, katılımcılarla birlikte otelin farklı bölümlerinde iyileştirme alanları tespit edildi. Katılımcılar atık yönetimi, su yönetimi, gıdaya erişim, enerji kullanımı ve tasarrufu konularında kendi uygulamalarından bahsederek deneyim paylaşımı yaptı.

Detaylı bilgi için tıklayınız.

WOW Dünya Kadınlar Festivali’nde Çözümler Atölyesi gerçekleştirdik

WOW - Dünya Kadınlar Vakfı ve British Council ortaklığında, İstanbul Büyükşehir Belediyesi desteği ile düzenlenen WOW Dünya Kadınlar Festivali'nde Sürdürülebilirlik Adımları Derneği olarak Çözümler Atölyesi gerçekleştirdik.

WOW – Dünya Kadınlar Vakfı ve British Council ortaklığında, İstanbul Büyükşehir Belediyesi desteği ile düzenlenen WOW Dünya Kadınlar Festivali 19-20 Mart 2022 tarihlerinde gerçekleşti. Sürdürülebilirlik Adımları Derneği olarak WOW Dünya Kadınlar Festivali’nde Çözümler Atölyesi’ne ev sahipliği yaptık.

Atölye, Dernek Yönetim Kurulu Başkanımız Emrah Kurum’un Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları ve iklim değişikliğini katılımcılara anlatması ile başladı. Dernek Genel Sekreterimiz Doğa Tamer’in iklim krizi ve kadın ilişkisi üzerine konuşmasıyla devam etti. Atölye katılımcılarıyla tanışmanın ardından, gençler gruplar halinde, belirledikleri soruna kendi çözümlerini üretmek üzere çalışmaya başladılar. Atölye sonunda, grup sözcüleri sunumlarını gerçekleştirdi. Birlikte harika projeler ortaya çıkaran gençleri tebrik ederiz.

2021 Yılında Sürdürülebilirlik Adımları Derneği

Sürdürülebilirlik Adımları Derneği olarak yaptığımız çalışmaları en iyi ayçiçeklerinin anlattığını düşünüyoruz; çünkü onlar birbirleriyle uyum içinde hareket ediyorlar. Güneşe, ışığa duydukları ihtiyaç, onları aynı amaç uğrunda birleştiriyor. Sorunların farkındayız, ama en karamsar anda bile çözümün ışığını görmek ve bu ışığı büyütmek için adımlar atıyoruz. Bizler de yüzümüzü hep güneşe döndük ve onu takip ediyoruz. İyiyi beslemek, aydınlık günleri birlikte inşa etmek için çalışıyoruz. 2021 yılında da bu bakış açısı ile çalışmalarımızı gerçekleştirdik.

2021’in başında dünyanın en büyük ve tek kurumsal sürdürülebilirlik platformunun Birleşmiş Milletler Global Compact Türkiye’ye üye olan 45 sivil toplum kuruluşundan biri olduk.

Hollanda Kraliyeti Başkonsolosluğu desteğiyle yürüttüğümüz Amaçlar için İletişim projesini başarıyla tamamladık. Gençler arasında bağımsız haberciliği teşvik etmek, Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’na dair farkındalığı arttırmak amacıyla tasarladığımız projede 91 genç bizlerleydi. Türkiye’nin 23 şehrinden eğitimlerimize katıldılar.

1 yıl boyunca süren projenin kapanışını yapmak üzere 10 Aralık İnsan Hakları Günü’nde özel bir gece düzenledik. Hollanda İstanbul Başkonsolosluğu’nun ev sahipliğinde gerçekleştirdiğimiz etkinliğe özel sektör temsilcileri, eğitim katılımcıları, gazeteciler ve akademisyenler katıldı. 

Sivil Toplum için Destek Vakfı, EBRD ve Turkey Mozaik Foundation desteğiyle Çevreci Etkinlikler platformunu yeniledik. Çevreci Etkinlikler platformu üyeleri, Türkiye’de farklı kişi ve kurumlar tarafından gerçekleştirilen sürdürülebilirlik odaklı etkinlikleri takip etmeye devam ederken, eğitim videolarına ve iş ilanlarına da ulaşabiliyorlar.

Çevreci Etkinlikler’in lansmanını yapmak ve Türkiye’de sivil toplum kuruluşlarının görünürlüğünü ve iletişimini tartışmak üzere sivil toplum kuruluşlarıyla bir araya geldik. Çevreci Etkinlikler platformundaki yenilikleri katılımcılarımızla paylaştık. “STK’ların Görünürlüğü ve İletişim Çalıştay”ında sivil toplum kuruluşlarının bilinirlikleriyle ilgili sorunları tartıştık, çözüm önerilerimizi sunduk. 15 farklı sivil toplum inisiyatifinden 17 temsilci etkinlikte bizlerleydi.

Sürdürülebilirlik Adımları Derneği olarak UNDP Türkiye çözüm ortaklığı ve Zorlu Holding desteğiyle yürüttüğümüz Sorunlara Çözümler Buluşması’na 2021 yılında da devam ettik. Yıl boyunca 6 buluşma düzenledik. Sosyal girişimlerden, sivil toplum kuruluşlarından, özel sektörden ve kamu kurumlarından birbirinden değerli 29 konuşmacı ağırladık. Oturumlarımıza katılan 516 dinleyici sorularıyla konunun derinliklerine inmemize yardımcı oldu. YouTube üzerinden canlı olarak yayınlanan buluşmalarla 2709 kişiye ulaştık.

Sürdürülebilirlik Gündemi yayınlarımızda birbirinden değerli konukları ağırlamaya devam ettik. İklim krizi, sosyal girişimcilik, spor dünyasında sürdürülebilirlik, sürdürülebilir moda, ikinci el alışveriş konularını yayınlarımızda ele aldık. Ülkemizi etkileyen müsilaj, orman yangınları gibi krizlerin ardından konuyu uzmanlarla derinlemesine ele aldığımız yayınlar gerçekleştirdik. Toplamda 2000 izlenmeye ulaştık. 

Barınak filmi, 8. Bozcaada Uluslararası Ekolojik Belgesel Festivali ve Sürdürülebilir Yaşam Film Festivali’nde gösterildi. Film, sudaki yaşamın devam edebilmesi, sahil şeridinin erozyondan korunması, sudaki ekosistemin çeşitlenmesi için insanlar tarafından inşa edilen yapay resiflerin önemine dikkat çekiyor.

2021 yılı boyunca 54 etkinlikte konuşmacı olarak yer aldık. Radyo ve televizyon programlarına konuk olduk, mentorluk yaptık, çalıştaylara katıldık. İklim eylemi, sürdürülebilir yaşam, balkon bahçeciliği, Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları konularında şirket çalışanlarına yönelik kurum içi eğitimler verdik.

2022, umudun yaygınlaşması için atılan sürdürülebilirlik adımlarının çoğalacağı bir yıl olsun.

Amaçlar için İletişim projesinin kapanış etkinliğinde bir araya geldik

Sürdürülebilirlik Adımları Derneği olarak gençler arasında bağımsız haberciliği teşvik etmek ve Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’na dair farkındalığı artırmak için hayata geçirdiğimiz Amaçlar için İletişim projemizin kapanışını yapmak üzere 10 Aralık İnsan Hakları Günü’nde özel bir gece düzenledik. Hollanda İstanbul Başkonsolosluğu’nun ev sahipliğinde gerçekleştirdiğimiz etkinliğe özel sektör temsilcileri, eğitim katılımcıları, gazeteciler ve akademisyenler katıldı.

Hollanda İstanbul Başkonsolosu Arjen Uijterlinde ve Yönetim Kurulu Üyemiz Doğa Tamer’in açılış konuşmaları ile etkinliğimize başladık. Derneğimizin çalışmalarını ve proje çıktılarımızı değerli katılımcılarımızla paylaştık. Aktivist gazeteci-yazar Meral Tamer’in moderatörlüğünde, gazeteci Şelale Kadak ve UNDP Türkiye İletişim Bölüm Başkanı Faik Uyanık’ın katılımılarıyla sürdürülebilirlik ve iletişim konulu panelimizi gerçekleştirdik. Küresel Amaçlar için iletişimin önemini ve yeni medyayı konuklarımız ile ele aldık. Sivil toplumda genç çalışan sayısını nasıl artırabileceğimizi ve gençleri gönüllülüğe teşvik etmek için yapılması gerekenleri tartıştık.

Yeni yıla da merhaba dediğimiz bu özel gecede 2022’ye dair gezegenimiz ve insanlık için gerçekleşmesini istediğimiz dileklerimizi paylaştık. Hollanda İstanbul Başkonsolosu Arjen Uiterlinde: “Genç neslin sesi daha çok duyulsun ve dinlenilsin!”

Amaçlar için İletişim Projesi Nedir?

Sürdürülebilirlik Adımları Derneği tarafından, Hollanda Kraliyeti Başkonsolosluğu desteği ile gençler arasında bağımsız haberciliği teşvik etmek ve Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’na dair farkındalığı artırmak için hayata geçirilmiştir. Proje kapsamında eğitim ve gönüllülük programı yürütülmüştür. Toplamda 24 eğitim gerçekleştirilmiştir. Eğitim programına, Türkiye’nin yedi bölgesinden 91 genç katılmıştır. Gönüllülük programı kapsamında, 25 genç sivil toplum kuruluşları ve bağımsız medya organları ile eşleşmiştir. 3 ay boyunca kurumlara içerik üretimi, görsel ve video tasarımı, sosyal medya yönetimi desteğinde bulunmuşlardır. Eğitim programının ardından, eğitim içerikleri, sürdürülebilirlik ve iletişim ile ilgili öneriler el kitabında paylaşılmıştır. Eylül ve Kasım ayında Amaçlar için İletişim Sohbetleri gerçekleştirilmiştir. Sürdürülebilirlik ve iletişim ilişkisini alanında uzmanlarla ele alınan 10 canlı yayın yapılmıştır.

Amaçlar için İletişim Sohbetleri’ni buradan izleyebilirsiniz.

El kitabına ulaşmak için tıklayınız.

Sorunlara Çözümler Buluşması’nda Amaç 15: Karasal Yaşam konuşulacak

Sürdürülebilirlik Adımları Derneği’nin UNDP Türkiye çözüm ortaklığı ve Zorlu Holding desteğiyle yürüttüğü Sorunlara Çözümler Buluşması, Amaç 15: Karasal Yaşam odağında gerçekleşiyor.

Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları özelinde yapılan ilham verici çalışmaları ve iyi uygulama örneklerini dinlemek, karşılıklı fikir ve deneyim paylaşımında bulunmak amacıyla düzenlenen Sorunlara Çözümler Buluşması, 21 Eylül 2021 Salı günü 18.00 – 19:30 saatleri arasında yapılacak.

B-PREG Kurucu Ortağı & Döngü Kooperatifi Kurucu Ortağı Dr. Burcu Karaca Uğural, Doğa Koruma Merkezi Başkanı Dr. Uğur Zeydanlı, Anadolu Meraları Genel Koordinatörü Yasemin Kireç‘in konuşmacı olarak yer alacağı panelin moderatörlüğünü UNDP Türkiye İklim Değişikliği ve Çevre Portfolyo Yöneticisi Nuri Özbağdatlı yapacak.

Karasal Yaşam başlığı altında yapacağımız Sorunlara Çözümler Buluşmamızda sizleri aramızda görmekten mutluluk duyarız.

Zoom üzerinden yapılacak etkinliğimize kayıt olmak için aşağıdaki linki tıklayınız. Kaydınızın ardından e-posta adresinize bir bağlantı linki gelecektir. Bu linke tıklayarak etkinliğe katılabilirsiniz.

Etkinliğimiz Youtube kanalımız üzerinden de canlı olarak yayınlanacaktır. Sorunlara Çözümler Buluşmalarımızı izlemek için;

Amaçlar için İletişim El Kitabı Yayınlandı

amaclar icin iletisim surdurulebilirlik iletisimi el kitabi aii

Amaçlar için İletişim Projesi kapsamında Mart, Nisan, Mayıs aylarında 3 grupla gerçekleştirdiğimiz eğitimlerin içeriklerinden, eğitmenlerin önerilerinden oluşan el kitabını yayınladık.

Hollanda Kraliyet Başkonsolosluğu desteği ile gerçekleştirdiğimiz Amaçlar için İletişim Projesi kapsamında Mart, Nisan, Mayıs ayı  eğitimlerimizi tamamladık. Üç grupla gerçekleştirdiğimiz iletişim ve sürdürülebilirlik odaklı eğitimlerimizle toplamda 91 gence ulaştık. İki hafta süren eğitimlere katılan gençler, Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları hakkında bilgi sahibi olmanın yanı sıra medyanın amaçlara ulaşmamızı sağlamadaki rolü üzerinde tartışma fırsatı buldular. Sürdürülebilirlik iletişimi, dijital pazarlama, alternatif iletişim araçları, haber için kolay yönetilebilir web siteleri, hak temelli içerikler için alternatif iletişim platformları konularında eğitim alan gençler, bağımsız medya için iş modeli tasarımı atölyesiyle girişim fikirleri üzerinde çalışma fırsatı buldular.

Sorunlara Çözümler Buluşması’nda Amaç 1: Yoksulluğa Son konuşuldu

Sorunlara Cozumler Bulusmasi Yoksulluga Son

UNDP Türkiye çözüm ortaklığında ve Akıllı Hayat 2030 sürdürülebilirlik yaklaşımı kapsamında Zorlu Holding desteğiyle gerçekleştirdiğimiz Sorunlara Çözümler Buluşması’nı, Amaç 1: Yoksulluğa Son başlığında düzenledik.

Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları özelinde yapılan ilham verici çalışmaları ve iyi uygulama örneklerini dinlemek, karşılıklı fikir ve deneyim paylaşımında bulunmak amacıyla düzenlenen Sorunlara Çözümler Buluşması, 1 Haziran 2021 Salı günü gerçekleşti.

UNDP Türkiye Kapsayıcı ve Sürdürülebilir Büyüme Portföyü Yöneticisi Mustafa Ali Yurdupak moderatörlüğünde gerçekleştirilen panelde Ankara Büyükşehir Belediyesi Kırsal Hizmetler Daire Başkanı Ahmet Mekin Tüzün, İhtiyaç Haritası Kurucu Ortağı Ali Ercan Özgür, P&G Türkiye Kafkasya ve Orta Asya Kurumsal İletişim Direktörü Ayça Turgay ve Derin Yoksulluk Ağı Kurucu Üyesi Hacer Foggo konuşmacı olarak yer aldı.

“Fikre, teknolojiye, hayallere ihtiyacımız var.”

Pandemi süreci ihtiyaç sahibi insan sayısında büyük bir oranda artış yaşanmasına neden oldu. Yoksulluğun ne kadar derin bir boyutta olduğu gözler önüne serildi. Panelistlerimiz ile pandeminin derinleştirmiş olduğu yoksulluğu, çok boyutluluğunu ve yoksulluğun her biçimini nasıl ortadan kaldırabileceğimizi konuştuk. Yoksulluk ile mücadelede sivil toplum, kamu kuruluşları ve özel sektör dayanışmasının önemine vurgu yaptık.

Yoksulluk ile çocukların eğitimi arasındaki ilişki üzerine uzun yıllar çalışmalar yapan Aktivist-Gazeteci ve Derin Yoksulluk Ağı Kurucu Üyesi Hacer Foggo, yaptıkları çalışmaları ve yoksulluğun derinliğini gösteren çarpıcı verileri bizlerle paylaştı. Çocukların okula devam etmelerinin önemine vurgu yaparak yoksulluk ile çocukların eğitimi arasındaki ilişkiye değindi. Devreden yoksulluğun ortadan kalkması gerektiğinin altını çizdi.

Ankara Büyükşehir Belediyesi Kırsal Hizmetler Daire Başkanı Ahmet Mekin Tüzün, kırsal kalkınmadaki çalışmalarını, bilgi ve deneyimlerini katılımcılarla paylaştı. Başkent Marketler, kooperatiflerin ve birliklerin ürettiği ürünlerini kısa tedarik zinciri yöntemiyle tüketiciye en kısa yoldan ulaşmasını sağlıyor. Kooperatifler için belediye dışında pazarlama ağı oluşturmaya gayret ediyorlar. Ahmet Mekin Tüzün, Ankara Büyükşehir Belediyesi Sosyal Hizmetler Dairesi tarafından yürütülen Başkent Kart, İyilik Bulaşıcıdır projelerinden de söz etti.

Mülteciler, afetzedeler, yoksulluk sınırında olan kesime düzenli bağışlarda bulunan P&G Türkiye, pandemi ile toplumun ihtiyaçlarına göre sosyal sorumluluk projelerini hızlıca dönüştürmüş bir kurum. Okullara spor ekipmanı bağışı gerçekleştirdikleri projelerini, uzaktan eğitime geçilmesiyle hızlıca bilgisayar bağışına çevirdiklerini aktaran P&G Türkiye Kafkasya ve Orta Asya Kurumsal İletişim Direktörü Ayça Turgay, milyonlarca insanın hayatlarına dokundukları Umutla Yarına, Dünyaları Güzelleştirmek için Birlikte gibi sosyal sorumluluk projelerini de katılımcılarla paylaştı.

Yardımlaşma konusunu organize ve şeffaf bir şekilde ele almak için yola çıkan İhtiyaç Haritası, teknoloji ile bunu başarıyor. Türkiye’nin 81 ilinden ihtiyaç girildiğini söyleyen Ali Ercan Özgür, yardımın ihtiyaç sahibinin şehrinden yapıldığını, aracıların ortadan kaldırılmaya çalışıldığını söyledi. Ali Ercan Özgür: “Eşitsizliği ortadan kaldırmak ve yoksulluğu azaltmak için sivil toplumun, kamunun, özel sektörün var olan kaynaklarını seferber etmesi, kalpten gelen cömertliğin sergilenmesi gerekiyor. Fikre, teknolojiye ve hayallere ihtiyacımız var.”