Enerjik Okullar projesinin Samsun ayağını tamamladık

Meslek lisesi öğrencilerinin sürdürülebilirlik, iklim değişikliği, yenilenebilir enerji ve teknoloji konularında farkındalıklarını artırmak amacıyla Enerjik Okullar Faz II Projesi’nin seminer ve atölye çalışmalarını, 17 - 18 Ocak 2023 tarihlerinde Samsun’da gerçekleştirdik.

Sürdürülebilirlik Adımları Derneği, Mitsubishi Corporation ve Çalık Enerji iş birliğiyle yürütülen projeyle Samsun’da 280 meslek lisesi öğrencisiyle buluştuk.

İlham veren konuşmalar

Ondokuz Mayıs Üniversitesi’nin ev sahipliğinde düzenlenen etkinliğin ilk gününde öğrenciler, ilham veren konuşmacılarla bir araya geldiler. Local Makers Kurucusu Yağmur Çoban, Yazar ve Greenfluencer Nil Ormanlı Balpınar, Minorpreneurs Kurucu Ortağı İlker Elal ve Çalık Enerji Genel Müdür Yardımcısı Gökmen Topuz konuşmacılar arasında yer aldı.

Local Makers Kurucusu Yağmur Çoban, çevre dostu olmayı başarabilmiş sürdürülebilir markalar yaratırken nelere dikkat edilmesi gerektiğini, tasarımda sürdürülebilirliğin olmazsa olmazlarını katılımcılarla paylaştı. Bilinçli tüketim anlayışını benimseyerek bir yaşam tarzı haline getirmeyi öneren Çoban, tüketiciler için çıkardıkları Sorumlu Alışveriş Rehberi ile yerelde üretilen sürdürülebilir ürünleri satın alırken tüketicilerin dikkat etmeleri gerekenleri aktardı.

Yazar ve Greenfluencer Nil Ormanlı Balpınar, iklim krizinin sebeplerini, sonuçlarını ve çözüm önerilerini aktardığı konuşmasında büyük dönüşümlerin küçük adımlarla başladığı mesajını verdi. Yerel üreticileri destekleyerek, çıkardığımız atıkları tanıyarak kullandığımız ürünleri doğa dostu alternatiflerle değiştirmenin önemine vurgu yapan Ormanlı Balpınar, bireylerin sorumluluk almasının ve talep etmeye başlamasının sürdürülebilir bir yaşama geçişin bir parçası olduğuna değindi.

Minorpreneurs Kurucu Ortağı İlker Elal, dijitalleşme ve teknolojiyle sosyal etkisi yüksek girişimlerin, eşitsizlikleri nasıl azaltabileceğini ve doğa dostu markaların ortaya çıkış hikayelerini aktardı. Dünyadan ve Türkiye’den inovatif girişimlerden örnekler paylaşan Elal, katılımcılara merak etmelerini, araştırmalarını ve denemekten korkmamalarını tavsiye etti.

Çalık Enerji Genel Müdür Yardımcısı Gökmen Topuz, enerjinin hayatımızdaki yeri ve yenilenebilir enerji kaynaklarının önemi üzerine bir konuşma gerçekleştirdi. Meslek lisesi mezunu olan Topuz, okul yıllarında yaşadıklarını ve kariyer öyküsünü katılımcılarla paylaştı.

Çözümler Atölyesi ile sorunlara çözümler ürettik

Etkinliğin ikinci gününde meslek lisesi öğrenci ve öğretmenleriyle bir atölye çalışması gerçekleştirdik. Katılımcılar, yaşadıkları veya çevrelerinde gördükleri sorunlara yaratıcı düşünme tekniklerini kullanarak etkisi yüksek çözümler ürettiler. Okullarda enerji verimliliği, atık yönetimi, tarımda teknoloji kullanarak verimliliğin artırılması, deniz kaynaklarının korunması, sanayi dönüşümü için meslek liselerinin önemi konularında gruplara ayrılan öğrenci ve öğretmenler; sorunları belirleyip çözümleri üzerinde çalıştılar. Günün sonunda sunumlarını gerçekleştiren katılımcılar; ekip halinde çalışmayı, sorunlara çözüm odaklı bakabilmeyi deneyimlediler.

Enerjik Okullar Projesi ile Amasya’daydık!

Enerjik Okullar projesinin açılışını Amasya İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nün katkıları ve Amasya Üniversitesi ev sahipliğinde 22 - 23 Kasım 2022 tarihlerinde gerçekleştirdik, meslek lisesi öğrencileriyle dolu dolu iki gün geçirdik.

Sürdürülebilirlik Adımları Derneği, Mitsubishi Corporation ve Çalık Enerji iş birliğinde başlatılan proje; meslek lisesi öğrencilerinin sürdürülebilirlik, iklim değişikliği, yenilenebilir enerji ve teknoloji konularında farkındalıklarını artırmayı amaçlıyor.

300 öğrenciyle seminer ve atölyeler

Programın ilk günü, yaklaşık 300 meslek lisesi öğrencisinin katılımıyla sürdürülebilirlik, iklim değişikliği, enerji ve teknoloji başlıklarında farkındalık artırma seminerleri gerçekleştirdik. Dernek Başkanımız Emrah Kurum, Sosyal İklim Derneği Başkanı Gaye Tuğrulöz, Çalık Enerji Genel Müdür Yardımcısı Gökmen Topuz ve Minorpreneurs Kurucu Ortağı İlker Elal’ın konuşmalarının ardından, öğrencilerle Amasya Üniversitesi’nin mühendislik ve mimarlık fakültelerini gezdik.

İkinci gün, öğrenciler ve öğretmenlerin katılımıyla Çözümler Atölyesi düzenledik. Atölyede, meslek lisesi öğrenci ve öğretmenleri sorunlara çözüm odaklı yaklaşma, beyin fırtınası yapma ve ekip halinde çalışma fırsatını buldular.

Gazete Oksijen’in sürdürülebilirlik sayfalarında Sürdürülebilirlik Adımları Derneği vardı

Gazete Oksijen'in sürdürülebilirlik sayfalarında Sürdürülebilirlik Adımları Derneği vardı. 8 Temmuz 2022 tarihinde yayınlanan röportajda, Gazeteci Yazar Elif Ergu Demiral'ın sorularına yanıt verdik. Keyifle gerçekleştirdiğimiz röportajı yazının devamında bulabilirsiniz.

SADE nasıl kuruldu?

Derneğin dinamosu Emrah Kurum. Yaşanan çevresel ve toplumsal sorunları dert edinen öğrencileri, sosyal girişimcileri, sivil toplumcuları bir araya getirdi. Hepimiz zincirin birer halkasını oluşturuyorduk. Sürdürülebilirlik Adımları Derneği’nin yol haritası 2015’te çizilmeye başlandı. Ülkeler arasındaki rekabeti körükleyen, başarılı sonuçları olan ilk küresel kalkınma gündemi, Binyıl Kalkınma Hedefleri, gündemimizi oluşturuyordu. 2016’da Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları yürürlüğe girdiğinde sürdürülebilirlik kavramının anlaşılması ve etkinleşmesi gerektiğine inandık. Farkındalık yaratmak ilk hedefimiz. İkincisi kurumların sürdürülebilirlik temelli çalışmalarını güçlendirmek ve çalışmaların etkisini artırmak. Bir diğeri de bireyleri ve kurumları harekete geçirmek. Bunları başarabilmek için de üç ana odak belirledik kendimize. İletişim, işbirliği ve çalışan katılımı üzerine çalışmalar yapıyoruz. Yapmaya çalıştığımız esas şey, zihniyet ve davranış değişikliğini yaratabilmek. Evet, bilinç gelişiyor, harekete geçen, geleceğine sahip çıkan, iyiyi besleyen insan sayısı artıyor. Bizler de sorunların çözümleri için bireyler ve kurumlarla birlikte adım atmak istiyoruz.

Türetim toplumu oluşturmakla ilgili düşünceleriniz? 

Küresel Ayak İzi Ağı her yıl dünya kaynaklarınıtüketme hızımızı gösteren bir rapor yayınlıyor ve Dünya Limit Aşım Günü’nü açıklıyor. Mevcut alışkanlıklarımızla 1,75 dünya varmışçasına tüketim yapıyoruz. Bu yıl Dünya Limit Aşım Günü’nün dünya ortalaması 28 Temmuz 2022. Yani 29 Temmuz itibariyle 2023 yılının kaynaklarını tüketmeye başlayacağız. 1,75 dünya varmışçasına tüketim yaptığımızda bu,çevresel sosyal ve ekonomik sorunları beraberinde getiriyor. İhtiyaçlarımızı karşılamak için satın alma yaparkenkendimize iki soru sormamız gerekiyor. Mevcut tüketim alışkanlıklarımızla devam edip sorunların derinleşerek artmasına sebep mi olmak istiyoruz? Yoksa ihtiyaçlarımızı karşılarken değermi üretmek istiyoruz? Türetim ekonomisi işte tam bu noktada karşımıza çıkıyor. Tüketici ve üretici arasında yer alan bu kavram bize yeni alternatifler sunuyor. Bu sayede ihtiyaçlarımızı karşılarken çevreye duyarlı, sosyal açıdan adil üretim yapanları destekleyebiliriz.

Gençlerin sürdürülebilirlik konusundaki öncülüğü neden önemli? Sizce gençlerin ev ödevleri neler? 

Gençler iklim kriziyle mücadelede öncü konumda. Başlattıkları küresel iklim hareketi milyonlarca insanı harekete geçirdi, iklim krizinin karar vericilerin gündemlerinde üst sıralarda yer almasını sağladı. İklimi değil, sistemi değiştir! taleplerini yüksek sesle söylemeye devam ediyorlar. SADE olarak gençlerin dönüştürücü gücüne inanıyor ve onlara güveniyoruz. Sürdürülebilirlik konusunu benimsemeleri ve hayatlarına dahil etmeleri için çalışıyoruz. Gençler hangi sektörde olurlarsa olsunlar, çalıştıkları kurumda değişimin öncüleri olmalılar. Gençlerin liderliğinde yaşanacak dönüşüm, daha çevreci, adil ve kapsayıcı bir yaklaşımı beraberinde getirecek. Gençlerin omuzlarına büyük bir sorumluluk yüklendiğinin farkındayız. Dönüşüm yolunda onlara destek olmak için hepimiz elimizi taşın altına koymalıyız. Burada bizlere daha çok ödev düşüyor.

Gençler özellikle de Z kuşağı söz edildiği kadar duyarlı mı? 

Z kuşağı çevresel ve sosyal konularla ilgili, toplumsal bilinci yüksek bir kuşak. İklim değişikliği ve sosyal adaletsizlikler karşısında ses çıkarıyor, yaşam biçimlerini değiştiriyorlar.Tüketici olarak dönüştürücü güçleri var. Doğaya, canlılara zarar vermeyen ürünler satın almak istiyorlar. Markaların taleplerine yanıt vermelerini sağlıyorlar.Z kuşağının yalnızca tüketici olarak değil, çalışacakları kurumlardan da bazı beklentileri var. Çalışacakları şirketin çevresel, sosyal ve ekonomik etkilerinden sorumlu olmalarını, harekete geçmelerini istiyorlar. Taleplerini karar vericilere iletmekten çekinmiyor, dijital veya fiziksel olarak eylemler yapıyor, kampanyalar yürütüyorlar. Z kuşağının mobilize olma şekli kendisinden önceki kuşaklardan farklı. Sosyal medya kanallarından hızlı bir şekilde birlik oluyorlar. Çevresel ve sosyal problemler karşısında yüzlerce genci sokağa döküyor, etkili imza kampanyaları yürütüyorlar. 

Şirketler son dönemde sözleşmelere imza atıyor, sürdürülebilirlik raporları açıklıyor. Ancak pandemi ve sonrasında değişen ekonomik ortam şirketlerin yol haritalarını da değiştiriyor gibi. Dünya ekonomisinin lokomotifi olan dev şirketler ve ülkelerin bu konudaki stratejilerini nasıl buluyorsunuz? 

Kapitalizmin tipik işleyiş mantığı içerisinde kârı kısa zamanda realize etmek öncelikli. İş dünyası, bir zamanlar faaliyetleri sırasında doğaya verdiği zararı nasıl geri veririm diye düşünüyor ve kurumsal sosyal sorumluluk projeleri yapıyorlardı. Bu çalışmalar, sektörden ve şirket faaliyetlerinden uzaktı. Artık sürdürülebilir iş modellerine geçiş yaptılar. Sürdürülebilirliği, kurumsal yönetişim modellerinin içine aldılar. Müşterilerine, ilişkili olduğu diğer şirketlere, tedarikçilerine, bulundukları bölgeye, çalışanlarına, topluma hizmet etmeye ve gezegenin çıkarlarını gözetmeye yönelik bir sistem oturuyor. Şirketler yapacakları faaliyetten zarar ya da yarar göreceğini düşünerek hareket ediyorlar. Herkesin taleplerini hesaba katarak hareket eden şirketler, küreselleşen dünyada hem daha anlamlı bir iş yapıyor hem de yaptıkları uzun ömürlü olduğu için bundan herkes kazanıyor. Hükümetlerin de toplumları refaha kavuşturmak için eğitim, sağlık, ulaşım gibi pek çok temel hizmeti düzgün bir şekilde yerine getirmesi lazım. Hükümetler çıkardıkları mevzuatlar ve yaptıkları politikalarla zorunlulukları hızlandırıyorlar. Yerel yönetimlerin de büyük çabası ve etkisi var. Bölgesel sorunlara çözümler üretebilmek için sorundan etkilenen kişileri süreçlere dahil ediyorlar.

Büyümek, karlılık bir yana yeşil ekonomiyi destekleyecek sistemlerin yeni oluşuyor olması şirketleri nasıl etkiliyor?  

Şirketlerin iklim krizine karşı, ortak amaçlar etrafında harekete geçebilmeleri için en önemli sistemsel değişim Avrupa Yeşil Mutabakatı oldu. Buna göre; şirketlerin karbon salımını 2030’a kadar yüzde 50 azaltması, 2050’de karbon nötr olmaları gerekiyor. Çevresel açıdan duyarlı olmak, bunu destekleyen iş modelini tasarlamak şirketlerin odağına alması gereken konulardan biri.Özellikle geniş tedarik zincirine sahip olan şirketlerin, tedarikçilerinin de konuyu sahiplenmesini sağlaması gerekiyor. Yatırımıda hangi odak alanlarında, ne şekilde yaptığınız önemli hale geliyor, çünkü artık finans kuruluşları iklime negatif etki eden şirketlere fon vermiyor. Uluslararası sigorta şirketlerifosile dayalı yatırımları sigortalamayacağını duyurdu.Yeni dönemde şirketlerin yaptığı çalışmaların çevresel duyarlılığa sahip olması,bunu şeffaf bir şekilde paylaşması gerekiyor. 

 Sosyal girişimcilik ve sosyal etki girişimciliği dünyayı değiştirebilir mi? 

Toplumsal ve çevresel sorunların üstesinden gelebilmek için yenilikçi iş modelleri sunan sosyal girişimciler dünyayı değiştirme gücüne sahipler. Yaşadıkları veya etrafında gördüğü sorunlara sahip çıkmayı seçen, bu sorunları girişimleriyle çözmeyi amaç edinen sosyal girişimler dünyayı daha yaşanabilir bir yer haline getirirken; çok daha “kârlı” işler yapıyorlar.

2030’a giderken, güç dengeleri değişirken yeni yol haritaları neler olmalı? 

İklim değişikliğinin etkileri ile mücadelede iş dünyası çok kritik bir rol oynuyor. Şirketler değer zincirindeki tüm halkaların beklenti ve ihtiyaçlarına sürdürülebilirlik anlayışını benimseyerek yanıt vermeliler. İş yapış biçimlerinin hızlı ve köklü dönüşümüne ihtiyacımız var. Şirketler dönüşümü hızlandırmak için ilk olarak mevcut durumlarını değerlendirmeli, “neyi farklı yapmamız gerek?” sorusunu sormalılar. Tüm faaliyetlerinin çevresel, sosyal ve ekonomik etkilerini bütüncül bir yaklaşımla ele almalılar. Geleceğe yönelik hedeflerini belirlemeli ve yaptıkları çalışmaları raporlamalılar. Operasyonel süreçlerini sürdürülebilirlik stratejisinin etrafında yapılandırmayı başaran ve bunu tüm paydaşlarını, çalışanlarını dahil ederek yapan şirketler hızlı yol alabilirler. Çalışan katılımı ve çalışanların şirket içi karar verme mekanizmalarında yer alabilmeleri, sürdürülebilirlik prensibinin şirket bünyesine entegre edilmesinde büyük önem taşıyor. İş dünyası,sosyal girişimler, kamu kurumları ve STK’ların işbirliği kurması, çözüm için birlikte hareket etmeleri şart.

Röportaj linki: https://gazeteoksijen.com/ekonomi/2022nin-29-temmuzunda-2023un-kaynaklarini-tuketmeye-baslayacagiz-157370

Otellere yönelik çevresel sürdürülebilirlik eğitimi gerçekleştirdik

Tepebaşı Sürdürülebilir İşletmeler Projesi kapsamında Dernek Yönetim Kurulu Başkanımız Emrah Kurum çevresel sürdürülebilirlik özelinde otellerin yapabilecekleri iyileştirmeler üzerine eğitim gerçekleştirdi.

Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’nın başarıya ulaşması için ülkeler, kurumlar ve bireyler olarak hepimize görevler düşüyor. Peki, atık yönetimi, su yönetimi, gıdaya erişim, enerji kullanımı ve tasarrufu konularında oteller neler yapabilir? Yapılan bu çalışmaların çevresel sürdürülebilirliğe katkısı nedir? Tepebaşı Belediyesi’nin Tepebaşı Sürdürülebilir İşletmeler Projesi kapsamında, 15 Haziran 2022 Çarşamba günü Dernek Başkanımız Emrah Kurum çevresel sürdürülebilirlik özelinde otellerin yapabilecekleri iyileştirmeler üzerine eğitim gerçekleştirdi. 

Otellere yönelik gerçekleştirilen bu eğitimde; sürdürülebilirlik, Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları, çevresel sürdürülebilirlik özelinde otellerin yapabilecekleri iyileştirmeler ele alındı. Temiz Su ve Sanitasyon, İklim Eylemi, Sudaki Yaşam ve Karasal Yaşam odağında detaylı bilgilendirme yapıldı. Bu odak alanlarında Türkiye’den ve dünyadan iyi uygulama örnekleri paylaşıldı. Sunumun ardından, katılımcılarla birlikte otelin farklı bölümlerinde iyileştirme alanları tespit edildi. Katılımcılar atık yönetimi, su yönetimi, gıdaya erişim, enerji kullanımı ve tasarrufu konularında kendi uygulamalarından bahsederek deneyim paylaşımı yaptı.

Detaylı bilgi için tıklayınız.

WOW Dünya Kadınlar Festivali’nde Çözümler Atölyesi gerçekleştirdik

WOW - Dünya Kadınlar Vakfı ve British Council ortaklığında, İstanbul Büyükşehir Belediyesi desteği ile düzenlenen WOW Dünya Kadınlar Festivali'nde Sürdürülebilirlik Adımları Derneği olarak Çözümler Atölyesi gerçekleştirdik.

WOW – Dünya Kadınlar Vakfı ve British Council ortaklığında, İstanbul Büyükşehir Belediyesi desteği ile düzenlenen WOW Dünya Kadınlar Festivali 19-20 Mart 2022 tarihlerinde gerçekleşti. Sürdürülebilirlik Adımları Derneği olarak WOW Dünya Kadınlar Festivali’nde Çözümler Atölyesi’ne ev sahipliği yaptık.

Atölye, Dernek Yönetim Kurulu Başkanımız Emrah Kurum’un Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları ve iklim değişikliğini katılımcılara anlatması ile başladı. Dernek Genel Sekreterimiz Doğa Tamer’in iklim krizi ve kadın ilişkisi üzerine konuşmasıyla devam etti. Atölye katılımcılarıyla tanışmanın ardından, gençler gruplar halinde, belirledikleri soruna kendi çözümlerini üretmek üzere çalışmaya başladılar. Atölye sonunda, grup sözcüleri sunumlarını gerçekleştirdi. Birlikte harika projeler ortaya çıkaran gençleri tebrik ederiz.

Sürdürülebilirlik Gündemi’nin konuğu Korn Ferry Onursal Başkanı Şerif Kaynar oldu

Dünya değişiyor, şirketler dönüşüyor. Şirketler, çalışmalarının ekonomik sonuçlarını, çevreye olan etkisini ve sosyal refaha katkısını birlikte ele alıyorlar. 31. Sürdürülebilirlik Gündemi’nin konuğu Korn Ferry Onursal Başkanı Şerif Kaynar ile iş dünyasında sürdürülebilirlik için yönetim kurullarının rolünü ele aldık. Pandemi, iklim krizi gibi çevresel ve sosyal krizler karşısında şirket kurullarının çalışmalarını, yöneticilerin rolünü ve iyi bir lider olmayı konuştuk.

Sürdürülebilirlik prensiplerinin şirketlerin bünyesine doğal bir şekilde entegre edilmesinde yönetim kurullarının çalışmaları büyük önem taşıyor. Şerif Kaynar: “2008’deki finansal çöküşün ardından yönetim kurulları algısında değişim yaşandı. Yönetim kurulları, şirketin daha iyi yönetilmesi için CEO’nun sağ kolu olan, düşünülmeyen konuları düşünen, dünyada neler olup bittiğini aktaran bir grup oldu. Yönetim kurullarının dünyada 5 sene sonra neler olabileceğini ve fırsatları görebilmesi gerekiyor. İnsanlara yatırım, eğitime yatırım, dijitalleşmeye yatırım çok önemli. Yönetim kurullarında bu konulara değer veren insanların olması şart.”

Yönetim kurullarında iki şey çok önemli. Masanın etrafında kimler oturuyor, masanın etrafında neler konuşuluyor?

Şerif Kaynar: “Yönetim kurullarında üç konu konuşuluyor. Bir tanesi, riskler. Risk konusu, iş geliştirme konusu kadar önemli bir konu oldu. Şirketinizin karşılaşabileceği riskleri iyi analiz edebilen insanların yönetim kurullarına yerleştirilmesi gerekiyor. İkinci olarak, Avrupa Yeşil Mutabakatı’nı iyi anlamak gerekiyor. Üçüncüsü de sürdürülebilirlik konusunun getireceği fırsatları görebilmek çok önemli. Yöneticilerin bu fırsatları görebilmeleri ve bu konuda kendilerini eğitmeleri lazım. Bu konunun ne kadar önemseneceğinin daha tam farkında değiller. Ekolojik açıdan, enerji ve su kullanımını azaltırken hangi teknolojiye yöneleceğiz ve nasıl bir şirket kurup bunu yapacağız sorularının sorulması gerekiyor. Sosyal açıdan, bugün yeni mezun biri artık sigara fabrikasında çalışmak istemiyor. Dünyaya iyilik yapan sosyal bir yerde çalışmak istiyor. Şirketler nasıl sosyal olacaklarını öğrenmeliler. Ticari açıdan, maliyetlerini azaltmak için daha iyi mal sunup daha ucuza üretmenin yollarını bulmalılar.”

Şerif Kaynar özel sektör çalışanlarının sivil toplum kuruluşları ile ilişki kurmasının da önemine vurgu yaptı. Kaynar: “Çalışanların ve liderlerin zamanının ve parasının bir bölümünü sivil topluma ayırması gerekiyor.”

Barınak Filmi Youtube Kanalımızda Yayında

Yönetim Kurulu üyemiz Çağatay Ankaralı’nın yönetmenlerinden biri olduğu Barınak filmi, Sürdürülebilirlik Adımları Derneği Youtube kanalından izlenebiliyor.

8. Bozcaada Uluslararası Ekolojik Belgesel Festivali ve Sürdürülebilir Yaşam Film Festivali’nde gösterilen Barınak, sudaki yaşamın devam edebilmesi, sahil şeridinin erozyondan korunması, sudaki ekosistemin çeşitlenmesi için insanlar tarafından inşa edilen yapay resiflerin önemine dikkat çekiyor. Barınak’ın yönetmenleri Umut Sarıboğa & Çağatay Ankaralı, yapay resifler sudaki canlılar için barınak olabilir mi sorusunun yanıtını arıyorlar.

Amaçlar için İletişim Sohbetleri 1 Eylül’de Ömer Madra ile başlıyor

Sürdürülebilirlik Adımları Derneği olarak Hollanda Kraliyeti Başkonsolosluğu desteğiyle gerçekleştirdiğimiz proje kapsamında, Amaçlar için İletişim Sohbetleri’ne başlıyoruz.

İletişim ve sürdürülebilirlik alanında uzmanları ağırlayacağımız serimizde, medya ve iletişimin Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’na ulaşmamızdaki rolü, bağımsız medya ve sürdürülebilirlik iletişimi üzerine konuklarımızla sohbet edeceğiz. Konuklarımızın kendi hikayelerini dinleme fırsatı bulacak, “gelecek adına neden umutlu olmalıyız?” sorusuna yanıt arayacağız. 

İlk konuğumuz Açık Radyo Kurucusu ve İklim Aktivisti Ömer Madra olacak. Kendisi ile bağımsız medyanın kamuoyu oluşturmadaki gücünü, Türkiye’de yükselen iklim aktivizmini konuşacağız. 1 Eylül Çarşamba günü 16:30’da hepinizi Sürdürülebilirlik Adımları Derneği Youtube kanalına bekliyoruz.

25. Sürdürülebilirlik Gündemi’nde orman yangınları ve sonrasında yapılabilecekleri Prof. Dr. Ünal Akkemik ile konuştuk

Orman Yanginlari, Unal Akkemik, Cekul, Surdurulebilirlik Gundemi 3

Ülkemizi saran orman yangınlarının nedenlerini, afet sonrası atılması gereken adımları konuşmak üzere İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa, Orman Fakültesi Öğretim Üyesi ve Çevre ve Kültür Değerlerini Koruma ve Tanıtma Vakfı (ÇEKÜL) Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ünal Akkemik’i Sürdürülebilirlik Gündemi’nde ağırladık.

Orman yangınlarının olası nedenlerini ve yangınların iklim krizi ile ilişkisini Prof. Dr. Ünal Akkemik ile konuştuk. Akkemik: “10 yangından 9’unun sebebi insan. İnsan kaynaklı yangınların %47’sinin sebebi belli değil. Son çıkan yangınların da sebebini bilmiyoruz. Ancak yangınların aynı anda, birçok yerde çıkmasından dolayı insan kaynaklı olma ihtimali çok yüksek.” Akkemik’e göre yangın çıktıktan sonra bu kadar yayılmasının sebebi iki şekilde değerlendirilebilir. Birincisi, bütün ormanların yönetiminden sorumlu Orman Genel Müdürlüğü’nün (OGM) bu konudaki zafiyeti. İkincisi ise, iklim değişikliği. Akdeniz Havzası’nda sıcaklığın yükselmesi, nemin düşmesi, yağış rejiminin bozulması ve sıcak hava dalgalarının artması yangını tetikliyor ve ortaya çıkan yangın alanın genişlemesine ve yangın sayısının artmasına yol açıyor.”

Orman yangınları ve iklim değişikliği

Prof. Dr. Ünal Akkemik yangın sonrası atılması gereken adımları da bizlerle paylaştı. “Orman Genel Müdürlüğü (OGM) bütün ağaç kesimlerini durdurmalı, ihtiyacından fazlasını şu an yangınlardan elde edecek. Orman mühendislerinin, şeflerinin önemli bir kısmı Akdeniz Bölgesi’ne kaydırılmalı. Çok hızlı bir şekilde damgalama yapılarak, kesim sürecine girilmeli ve kesilen ağaçlar sahadan çıkarılmalı. Sahadan çıkarılırken üzerlerinde bulunan kozalaklar toprağa serilmeli. Ormanlar 30 yaş ve üzerindeyse ve kozalak varsa, bu tip ormanlarda en doğal yaklaşım ağaçlandırmanın doğal süreçlerle yürütülmesidir.” Akkemik, bu konudaki düşüncelerini ayrıca şu sözlerle dile getirdi: “Türkiye’deki çam türleri milyonlarca yıldan bu yana evrimleşerek günümüze gelmiştir. Hiçbir zaman, hiçbir yangında çamlar suçlu değildir. Bu çamları kesip atalım, bunun yerine de zeytin, badem, incir, ceviz gibi meyve ağaçları dikelim demek; ekosisteme haksızlıktır, ekosisteme çok büyük bir müdahaledir, bu orman kurmak değil, ağaç tarımı yapmaktır.”

Orman yangınlarını önleyebiliriz

Prof. Dr. Ünal Akkemik‘e göre orman yangınlarını önlemek için ormanlara girmeyi bırakmamız gerekiyor. Ormanlara taş-kum ocakları, HES (Hidroelektrik Santral), RES (Rüzgar Enerji Santrali), büyük yollar, kamu binaları, oteller, çöp depolama alanları yapılıyor. Bütün yatırımlarımızı orman kenarlarına yaptığımız zaman yangınlardan kaçış yok demektir. Akkemik, yangınla mücadele için yapılması gerekenleri şu şekilde sıraladı: “Orman Genel Müdürlüğü (OGM) ile Türk Hava Kurumu (THK) bir araya gelerek uçak ve helikopter alabilir. İhaleye ihtiyaç duymayız ve kendi envanterimizde uçaklarımız olur. Yangın işçileri, yangın istasyonları, uçak ve helikopter filosu hazır olmalı, eğitimler yapılmış olmalı. OGM Halkla İlişkiler Dairesi bilinçlendirme faaliyetleri yapmalı. Yangın öncesinde, sırasında ve sonrasında neler yapılmalıdır? üzerine kitapçıklar ve kamu spotları yapılmalı. Ormanların %65’i yanma riskiyle karşı karşıya. Bir Akdeniz ülkesi olarak İklim Değişikliği ve Orman Yangınları Araştırma Merkezi’ne ihtiyaç var.” Peki, bireyler olarak bizler ne yapabiliriz? Akkemik’e göre ilk olarak doğru bilginin yayılmasına katkı sağlanabilir. Karşımıza çıkan bir bilgiyi araştırmadan paylaşmamalıyız. Turizm yasasındaki değişiklik, yangın sonrası ağaçlandırma gibi konularda duyarlı olunabilir. Sosyal medyadan baskı yapılabilir. Son olarak, iklim değişikliğinin çok ciddi bir sorun olduğunun toplumun tüm kesimlerine işlenmesi şart.”

Sorunlara Çözümler Buluşması’nda Erişilebilir ve Temiz Enerji konuşulacak

sorunlara cozumler bulusmasi erisilebilir ve temiz enerji nuri ozbagdatli burcin acan merve gungor seda kayrak bilgen sahin caglayan

Sürdürülebilirlik Adımları Derneği’nin UNDP Türkiye çözüm ortaklığı ve Zorlu Holding desteğiyle yürüttüğü Sorunlara Çözümler Buluşması, Amaç 7: Erişilebilir ve Temiz Enerji odağında gerçekleşiyor

Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları özelinde yapılan ilham verici çalışmaları ve iyi uygulama örneklerini dinlemek, karşılıklı fikir ve deneyim paylaşımında bulunmak amacıyla düzenlenen Sorunlara Çözümler Buluşması, 16 Şubat 2021 Salı günü 18.00’da yapılacak.

Sosyal girişimcileri, sivil toplum kuruluşlarını, özel sektörü ve kamu kurumlarını bir araya getiren Sorunlara Çözümler Buluşması’nda Amaç 7: Erişilebilir ve Temiz Enerji odağında herkes için karşılanabilir, güvenilir, sürdürülebilir ve modern enerjiye erişimin sağlanabileceği; kurumların iyi uygulamaları çerçevesinde konuşulacak.

UNDP Türkiye İklim Değişikliği ve Çevre Portfolyo Yöneticisi Nuri Özbağdatlı moderatörlüğünde gerçekleştirilecek panelde Danimarka Başkonsolosluğu Enerjiden Sorumlu Ticaret Müşaviri Seda Kayrak Bilgen, Finlandiya Doğayı Koruma Derneği EKOenerji Eko-Etiketi İletişim Koordinatörü Merve Güngör, Reengen Enerji IoT Platformu Kurucu Ortağı Şahin Çağlayan ve Zorlu Enerji Ar-Ge ve Akıllı Sistemler Grup Müdürü Burçin Açan konuşmacı olarak yer alacak.

Erişilebilir ve Temiz Enerji başlığı altında yapacağımız Sorunlara Çözümler Buluşmamızda sizleri aramızda görmekten mutluluk duyarız.

Zoom üzerinden yapılacak etkinliğimize kayıt olmak için aşağıdaki linki tıklayınız. Kaydınızın ardından e-posta adresinize bir bağlantı linki gelecektir. Bu linke tıklayarak etkinliğe katılabilirsiniz.

Etkinliğimiz Youtube kanalımız üzerinden de canlı olarak yayınlanacaktır. Sorunlara Çözümler Buluşmalarımızı izlemek için;