25 Nisan 2022 tarihinde gerçekleştirdiğimiz “Sürdürülebilirliğin Sorumlu Mühendisleri” projemizin ilham veren sektörel buluşmalarının beşincisinde bizlere konuk olan Mühendis ve Mimar Kadınlar Derneği (MÜKAD) Başkanı Züheyla Özcan; İnşaat ve Çevre Mühendisi Dr. Duygu Erten ve GRUNDFOS Türkiye ve Orta Asya Bölge Satış Direktörü Meriç Atarson derece ilham verici tecrübe ve bilgilerini paylaştılar.
Önyargıların Üstesinden Gelmek Mümkün
Kadın Mühendislere bakış açılarının zamanla değişebileceğine inanan Mühendis ve Mimar Kadınlar Derneği Başkanı Züleyha Özcan (MÜKAD), kariyerinin başlangıcında yaşadığı zorluk ve önyargıların arasında ilham bularak hedeflerine ulaşmasını, iş hayatındaki ve farklı STK’lardaki tecrübelerini bizlerle paylaştı; “Bir takım öğrenilmiş ve öğretilmiş korkularımız olduğunu öğrendim. Başka girişimci kadınların yaşadıkları zorluklar, tecrübe ve bilgi paylaşımları bana çok yol gösterdi. Yalnız olmadığımı gördüm her şeyden önce. Hem yalnız değildim hem de herkes aynı yollardan geçiyordu. Birbirimize destek olmamız gerektiğini de orada gördüm.”
MÜKAD’ın kuruluş hikayesini ve amaçlarını da aktaran Özcan, kadınların azimle pek çok önyargının üstesinden çalışarak gelebileceklerini gösterdi.
“Bir hedefimiz var, bu öncelikle kız çocuklarını okutmak. Mühendislik okuyan kız çocuklarının yalnız olmadıklarını hisettirmek. Fırsat eşitliğini sağlamak, staj imkanı sunmak ve burs vermek amacıyla yola çıktık. Amacımız MÜKAD olarak daha çok sayıda kız öğrenciye ulaşmak, daha çok sayıda projeye imza atmak ve tabii toplumsal cinsiyet eşitliği algısını MÜKAD olarak daha fazla yaygınlaştırmak.”
Çözümlerimizle insanların yaşam kalitesini artırıyoruz
Bir yerlerden başlamanın veya en azından başlayanlara dahil olmanın değerli olduğunu belirten Grundfos Türkiye ve Orta Asya Bölge Satış Direktörü, kadınların sürdürülebilirlik alanında sağladığı verimi kendi tecrübelerini de örnek göstererek, Grundfos’a tekrar geri dönmesinin nedenlerinden ve görevinden bahsetti.
“Grundfos’ta enerji optimizasyonu daha net bir şekilde söylenecekse; enerjinin sistemlerde daha verimli kullanılmasıyla ilgili yenileme projelerinin, yöneticisi olarak geri döndüm.”
Grundfos’ta kendi pozisyonunda yer alan satış direktörleri içerisinde en genç kadın liderlerden biri olan Meriç Atar; “Grundfos’un vakıf firması olmasının altını çizen Atar, “Global gelirinin %90’a yakını vakfa ait. Bu vakıf gelirleri nereye gider? Ne yapar? Açıklayacak olursak; Vakıf gelirleri, firmanın sürdürülebilir kalkınma hedefleri doğrultusundaki sponsorluklarına ya da şirketin teknolojik yatırımlarına, AR-GE’sine sivil toplum örgütlerin yaptıkları yatırımlara, kampanyalarına, bağışlara gidiyor. Çünkü şirketin politikası dünyada su ve iklim sorunlarına çözüm sağlayacak teknolojilere, öncülük etmek ve insanların yaşam kalitesini artırmak.”
İklim değişikliğini durdurabiliriz
Erkek egemen ve erkek yoğun olan bir endüstride aktif mücadele veren Dr. Duygu Erten: “Ben kalbinde sivil-toplumcu olan ama aynı zamanda bir kadın girişimci, akademisyen ve birçok macerası olan bir kişiyim.”
“Yeşil Binalar” kavramını Türkiye’ye benimseten ve konuyla ilgili derneğin kurulmasını sağlayan iklim aktivisti Dr. Erten tecrübelerini bizlerle paylaştı: “Vakıf ofisimiz kapandığında, babamın bütün ısrarlarına rağmen kendi şirketimi kurdum. Çünkü içimde, Türkiye’nin yeşil dönüşümüne katkıda bulunmak için yeterince kurum olmadığı düşüncesi ve benim de bunu yapabileceğim hissi vardı. Fakat cesaretimi kırmak için herkes birleşti ve neredeyse hiç destekçim olmadan şirketimi kurdum. 13 senenin sonunda Türkiye’ye 13 adet global ödül getiren bir şirketim var.”
Dr. Erten sürdürülebilir bir dünya için yaklaşımlarını ve çabalarını şöyle aktardı: “Son derece pozitifim çünkü insanoğlu büyük bir refah dönemi geçirdi ve artık rahatlamış ve tamamen tüketici olmuştu. Halbuki bu insana çok yakışmayan bir şey. İnsan inovasyon odaklı ve biz ancak rahatsız oldukça inovatif olabiliriz. Bu nedenle ben bu dönemi çok güzel kullandığıma inanıyorum ve yaşamımın bu döneminin de böyle bir krizle karşı karşıya kalmasına aslında içten içe seviniyorum.”
Özellikle gençlere ve öğrencilere yönelik konuşan Dr. Erten, sürdürülebilirliğin daha fazla ses getirmesi açısından, bu alana yönelik oluşturdukları ders ve bölümlerin seçilmesinin ilerisi için ne kadar büyük bir yatırım olacağını anlattı.
“Öğrencilerin şu bağlantıyı çok iyi anlamaları gerek; enerji verimliliği arttıkça, fosil yakıtlardan uzaklaştıkça, gömülü enerji konusuna el attıkça iklim değişikliğini durdurabiliriz.”
Yazıda emeği geçen Veibe Maksuti’ye çok teşekkür ederiz.