Skip to content

25. Sürdürülebilirlik Gündemi’nde orman yangınları ve sonrasında yapılabilecekleri Prof. Dr. Ünal Akkemik ile konuştuk

|
Orman Yanginlari, Unal Akkemik, Cekul, Surdurulebilirlik Gundemi 3

Ülkemizi saran orman yangınlarının nedenlerini, afet sonrası atılması gereken adımları konuşmak üzere İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa, Orman Fakültesi Öğretim Üyesi ve Çevre ve Kültür Değerlerini Koruma ve Tanıtma Vakfı (ÇEKÜL) Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ünal Akkemik’i Sürdürülebilirlik Gündemi’nde ağırladık.

Orman yangınlarının olası nedenlerini ve yangınların iklim krizi ile ilişkisini Prof. Dr. Ünal Akkemik ile konuştuk. Akkemik: “10 yangından 9’unun sebebi insan. İnsan kaynaklı yangınların %47’sinin sebebi belli değil. Son çıkan yangınların da sebebini bilmiyoruz. Ancak yangınların aynı anda, birçok yerde çıkmasından dolayı insan kaynaklı olma ihtimali çok yüksek.” Akkemik’e göre yangın çıktıktan sonra bu kadar yayılmasının sebebi iki şekilde değerlendirilebilir. Birincisi, bütün ormanların yönetiminden sorumlu Orman Genel Müdürlüğü’nün (OGM) bu konudaki zafiyeti. İkincisi ise, iklim değişikliği. Akdeniz Havzası’nda sıcaklığın yükselmesi, nemin düşmesi, yağış rejiminin bozulması ve sıcak hava dalgalarının artması yangını tetikliyor ve ortaya çıkan yangın alanın genişlemesine ve yangın sayısının artmasına yol açıyor.”

Orman yangınları ve iklim değişikliği

Prof. Dr. Ünal Akkemik yangın sonrası atılması gereken adımları da bizlerle paylaştı. “Orman Genel Müdürlüğü (OGM) bütün ağaç kesimlerini durdurmalı, ihtiyacından fazlasını şu an yangınlardan elde edecek. Orman mühendislerinin, şeflerinin önemli bir kısmı Akdeniz Bölgesi’ne kaydırılmalı. Çok hızlı bir şekilde damgalama yapılarak, kesim sürecine girilmeli ve kesilen ağaçlar sahadan çıkarılmalı. Sahadan çıkarılırken üzerlerinde bulunan kozalaklar toprağa serilmeli. Ormanlar 30 yaş ve üzerindeyse ve kozalak varsa, bu tip ormanlarda en doğal yaklaşım ağaçlandırmanın doğal süreçlerle yürütülmesidir.” Akkemik, bu konudaki düşüncelerini ayrıca şu sözlerle dile getirdi: “Türkiye’deki çam türleri milyonlarca yıldan bu yana evrimleşerek günümüze gelmiştir. Hiçbir zaman, hiçbir yangında çamlar suçlu değildir. Bu çamları kesip atalım, bunun yerine de zeytin, badem, incir, ceviz gibi meyve ağaçları dikelim demek; ekosisteme haksızlıktır, ekosisteme çok büyük bir müdahaledir, bu orman kurmak değil, ağaç tarımı yapmaktır.”

Orman yangınlarını önleyebiliriz

Prof. Dr. Ünal Akkemik‘e göre orman yangınlarını önlemek için ormanlara girmeyi bırakmamız gerekiyor. Ormanlara taş-kum ocakları, HES (Hidroelektrik Santral), RES (Rüzgar Enerji Santrali), büyük yollar, kamu binaları, oteller, çöp depolama alanları yapılıyor. Bütün yatırımlarımızı orman kenarlarına yaptığımız zaman yangınlardan kaçış yok demektir. Akkemik, yangınla mücadele için yapılması gerekenleri şu şekilde sıraladı: “Orman Genel Müdürlüğü (OGM) ile Türk Hava Kurumu (THK) bir araya gelerek uçak ve helikopter alabilir. İhaleye ihtiyaç duymayız ve kendi envanterimizde uçaklarımız olur. Yangın işçileri, yangın istasyonları, uçak ve helikopter filosu hazır olmalı, eğitimler yapılmış olmalı. OGM Halkla İlişkiler Dairesi bilinçlendirme faaliyetleri yapmalı. Yangın öncesinde, sırasında ve sonrasında neler yapılmalıdır? üzerine kitapçıklar ve kamu spotları yapılmalı. Ormanların %65’i yanma riskiyle karşı karşıya. Bir Akdeniz ülkesi olarak İklim Değişikliği ve Orman Yangınları Araştırma Merkezi’ne ihtiyaç var.” Peki, bireyler olarak bizler ne yapabiliriz? Akkemik’e göre ilk olarak doğru bilginin yayılmasına katkı sağlanabilir. Karşımıza çıkan bir bilgiyi araştırmadan paylaşmamalıyız. Turizm yasasındaki değişiklik, yangın sonrası ağaçlandırma gibi konularda duyarlı olunabilir. Sosyal medyadan baskı yapılabilir. Son olarak, iklim değişikliğinin çok ciddi bir sorun olduğunun toplumun tüm kesimlerine işlenmesi şart.”

Kategoriler

Toplumsal Cinsiyet Eşitliği

Tedarik Zinciri Sürdürülebilirliği

Derneğimiz Ne Yapar?